DÜNYANIN ÇIKACAK ÇİVİSİ KALMADI
Geçtiğimiz günlerde yaşanan vahşetin etkisi
içimizde hala devam etmekte. Öyle de hemen gideceğe benzemiyor. Bu yaşanandan
sonra insanların tepkileri sardı ülkeyi. Acımızı dışa vurmaya çalıştık da bunu
nasıl yaptık işte bütün mesele bu…
Özgecan kardeşimizin yaşadıklarına karşı ülkemizde
ortaya çıkan tepkilerin neresinden tutalım gelin birlikte karar verelim. Toplumsal
güvensizliğin artık ol(a)mayışına mı, eğitimsizliğe mi, toplumsal ahlakın yok olmuş olmasına mı, vicdanların fakirleştiğine mi yoksa acımızı yaşarken bir
taraftan bu acıdan rant sağlayanların varlığına mı oturup ağıtlar yakalım…
Vahşet üzerinden eylem yapma amaçlı dans eden
kadınlara mı, kadın sanatçıların uğradıkları tacizleri, basının onlar için yaptığı
haberleri anlatarak olay üzerinden prim yapmalarına mı, pembe otobüslere
zamanında evet deseydiniz böyle olmayacaktı diyerek geçmiş tartışmaları gün
yüzüne çıkartmak için sinsice kapıda bekleyen yılanlara mı, tek kalacağına
otobüsten inseymiş diyen güven yoksunlarına mı, kız çocuğunu okutursan böyle
olur onun yerine evlenseydi şimdi evinde olacaktı diyen radikalcilere mi yoksa zaman
bulur bulmaz her bir olayı hükumete atfedenlere mi tepki gösterelim.
Biz acımızda ortak olamıyoruz ki sevgimiz
ortak olsun. Her daim başkalarını suçlayacak meseleler üzerinden kendimizi
yaşatıyoruz. Biz ne bir Özgecan olabiliriz kendini savunacak kadar yürekli ne
de babası kadar “Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok. Teslim olursak
içimizdeki bütün güzellikler ortaya çıkacak. Savaşırsak, sonunda nefsimiz
kazanacak ve analar, babalar ağlayacak, meleklerin kanatları koparılacak,
meleklerin çığlıklarını kimse duymayacak. Duyduğumuz kulaklarımızın, gördüğümüz
gözlerin aslında bir anlamı yok. Memlekette herkes bir şey söylüyor; biz ne
ocuyuz, ne bucuyuz, şanı yücelerden yüce olan Türk milletinin bir ferdiyim,
evladıyım. Allah devletimize zeval vermesin. Güzel gönüllere sahip olan bu milletten
Allah razı olsun. Devlet büyükleri, ali cenapları teker teker herkes aradı, baş
sağlığında bulundu. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı ve minnetimi bildirmek
istiyorum” diyecek
kadar olgun olabiliriz.
Dönemsel olarak
bazı kavramlar girer hayatımıza sonra yitiverir anlamları ve öylece yok olurlar
VİCDAN, AHLAK, SEVGİ yittiler artık. Şimdi mezarını kazmak ise bize kaldı. Ne vakit
çıkar gözetmeksizin bakacak olursak dünyaya o vakit belki yitenler yeniden bitiverir
içimizde. İşte o zaman gök kubbe huzurlu bir vatan olur…