8 Nisan 2013 Pazartesi

FİRARPEREST&ŞEMSPARE - ELİF ŞAFAK



















“Okurdan Elif Şafak’a, Elif Şafak’tan okura uzanan bir köprü.”

Onunla ilk kez ‘Aşk’ romanıyla tanıştım. Kitapçıda iki farklı kapak rengi çarpıcı gelmişti… Elimden bırakmadan aynı gün içerisinde bitirdim. Daha sonra diğer kitapları raflarımı süsleyerek yerlerini almaya başladı. ‘Bit Palas’, ‘Araf’, ‘Mahrem’, ‘İskender’… Okuyucusunu etkilemeyi başaran, vapurda, tren garında hayatın her köşesinde yer alan insanların oluşturduğu tasavvurları en mükemmel şekilde muhafaza eden, ortaya çıkaran ve kitaplarında her zaman farklı serüvenler yaratan bir sanatkâr. Taşta uyuyan heykeli ortaya çıkartmaya çalışan heykeltıraş misali bir yazar, Elif Şafak.



“Yazar olmak bir fırtınanın içinde savrulmak gibi bir şey. Dağılmak sarsıntının şiddetiyle kendini yeniden tanımak, hiç bilmediğin, kendi içindeki odaları keşfetmek gibi…”



Elif Hanım’ın en son çıkan kitabı Şemspare, Firarperest kitabını anımsattı ve tekrar bir göz gezdirmemi sağladı. Bende iki farklı serüveni ayıramadım ve Elif Hanım’ın denemelerden oluşan bu iki kitabıyla birlikte yolculuğa çıkalım istedim. Romanlarındaki efsun azalmasın diye onları size bırakıyorum. Firarperest şehrine doğru yolculuğumuz başlıyor ve bu şehri güneşten bir parça Şemspare aydınlatırken yürüyeceğiz arabanın giremediği dar sokaklarda. Köşe yazılarından derleme bir şehir burası. Her başlık gezilmeye değer gözler yoruluncaya, uyku bastırıncaya kadar. ‘Dünyayı Görmek’, ‘Yazın Doğup Hep Sonbaharda Yaşayanlar’, ‘Kadife Dostluklar Dikenli Aşklar’, ‘Dışarı Korkusu’, ‘Melankolik Sabahlar’, ‘Kadınları Sevmeyen Kadınlar’, ‘Kâğıt Kadın, Kalem Erkek Savına İnat’ birkaç başlık birkaç sokak arası misali… Güneşten bir parça süzülüyor yapraklar arasından ‘Yağmurda Mürekkep Damlası’, ‘Ortak Yaşam Alanları, Ortak Duyarlılıklar’, ‘Kürtçe Âşık Olmak’… Firarperest şehrinin bir köşesini siz oluşturdunuz, Şemspare aydınlatıyordu her sabah sizi. Elif Şafak belki de satırlarını sizden esinlenerek yazdı bu yüzden okura uzanan bir köprü… Vapurda gülümseyerek martılara simit atan bir çocuk veya ev işlerini yetiştirmeye çalışan bir anne veya bir taksi şoförü Firarperest şehrinin sakinleri, böyle de sürüyor veyalar bazen de Elif Hanım başrol olmuş karşımıza çıkıyor. Hayattan şikâyetlerimiz, değişen yargılarımız, en gülünç hallerimiz, kadın ve erkek yaptığımız işler arasındaki fark bazen de yapamadıklarımız, yapmak istemediklerimiz, kaygılarımızın derlemesi denilebilir Firarperest ve Şemspare. İki farklı kitap ve her denemede damakta kalan farklı bir tat. Elif Hanım küçük sırlarını da paylaşmış son kitabı Şemspare’de korsan kitap imzalamak, annesinin kızı, okurun yazarı olmak, kardeşlerine uzaktan bakmak, soy ismi olarak annesinin ismini almak gibi… Renk renk, dalga dalga keşifler senfonisi, okunmaya değer tecrübeler ve tavan arasında kalmış düşünceler dizisi. 

Bazen de her gün karşılaştığımız yaşanmışlıklar serüveninde bize sıradan gelen bir olaya farklı bir pencere açarak bakmış Elif Hanım. Fevkalade betimlemeler ve yelpaze gibi ferahlatan bir üslupla yazılmış satırlar sizi kitap bitimine kadar bir hanımefendi edasıyla ağırlayacak. Ve Elif Hanım evime misafir olmadı demeyeceksiniz. Bazı okuyucular paylaşamayacak;

 “Yalnız benim için yaz…” isimli yazıdan bir kesit; Ben sizi seneler evvel ilk romanınız ‘Pinhan’ ile tanıdım. O günden bugüne çıkan her kitabınızı okudum. Ama eskiden sadece benim yazarımdınız. Etrafımdakilere hep sizden ben bahsederdim. Şimdi herkesin yazarı oldunuz. Etrafımdakiler bana sizden bahsediyor. Bazen dayanamayıp arkadaşlarımı tersliyorum: bana niye Elif Şafak anlatıyorsunuz diyorum yahu siz daha onun ismini bile duymamışken ben onu okuyordum daha hiçbiriniz keşfetmemişti bile… Keşke sırf benim yazarım olarak kalsaydınız.”


Yazarını kıskanan, paylaşamayan okuyucu kitlesine sahip Elif Şafak. Ama onun için her okur özel bunu nereden mi çıkardım bana fısıldadıklarından ve sonunda bir göz kırpması yeterli oldu.“Nasıl ki parmak izlerimiz birbirine benzemiyorsa, hiçbir okurun okuma biçimi bir başkasınınkine benzemez. Bir romanı çok sayıda insan okuyabilir, ama herkesin okuması ayrı ve özeldir, tek ve biriciktir!” Her yazara kendimce isim veririm. Elif Şafak benim ‘bavulu elinde yazarım’ peki ya sizin? Değerli kitaplarla eşsiz kütüphaneler kurmaya…

(Âlâ Dergisinden yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder