23 Ekim 2013 Çarşamba

TÜRKİYE’DE İLK TARİKAT ZÜMRELEŞMELERİ – MEHMET RAMİ AYAS


Günlük hayatta çeşitli dini zümreleşmelerle karşı karşıya gelmekteyiz. Bu dini zümrelerin; mezhepler ve tarikatlerin zeminini teşkil eden olaylar ve bir toplum çevresi teşekkülü düşüncelerde yer tutarken bu ortaya çıkışı Türkiye’de İlk Tarikat ve Zümreleşmeleri tespit ederek bizlere sunmaktadır. Hayatî bir kuvvet olarak düşünülen dine; insanlık tarihinin en eski çağlarına inildiğinde bile rastlanmaktadır. Toplumun kültür ve faaliyetlerinin ana kaynağı olan din, ilk tecrübenin ki bunun için şuur, ruh ve belli bir kişi bulunmaktadır, yayılmış, insanlara geçmiş halidir. İlk halka yalnızca birbirine bağlı şahıslardan ibarettir. Bu ilk halkayı birleştiren husus ilk tecrübenin şahsi niteliklerine bağlıdır. Max Weber bu çeşit zümre kurucularına karizma terimini kullanırken bu karizma zümrelerin ilk adımını teşkil etmektedir. Zümreleşmenin gelişmesi, yayılması dini tecrübenin cemaate teşkil edici etkisini göstermektedir. Dinin dinamiği; kişisel tecrübe ile geleneksel ifade şekillerinin fertleri birleştirici etkisi cemaat teşkiline yol açmıştır. Bu cemaatleşme insanlar arası mesafeyi sıkı bir kaynaşma ve dayanışma haline dönüştürmüştür. Türkiye’de İlk Tarikat Zümreleşmeleri bize; İnsanlar arası ne gibi yakınlaşma ve uzaklaşma olayları görülüyor? , Rol oynayan etkenler nelerdir? , Bu Müslüman-Türk toplum muhiti nasıl teşekkül etmektedir? gibi soruların cevabına ışık tutmaktadır.
Türkiye’de din sosyolojisi alanında yapılan ilk doktora tezi olma özelliği taşıyan bu eser din sosyolojisi, din ve dini tecrübenin ifadelerine kısaca değindikten sonra, tarikat zümre ve zümreleşmelerinin toplumsal zemini olarak Anadolu’da Türk-İslam toplum çevresinin teşekkülünü, Anadolu’da görülen ilk tarikat zümreleşmelerini ele almıştır. Yesevilik, Vefaiyye, Rıfailik, Mevlevilik, Kalenderilik ve Kübreviyye tarikatlarının geçirdiği sosyal değişmeleri, yakınlaşmaları, uzaklaşmaları, alışılmadık olaylar karşısında değişen davranışlarını ve tezahürlerini de müşahede etmektedir.

Din sosyolojisi uzmanı Mehmet Rami Ayas’ın bu çalışması bugün de özgünlüğünü korumaktadır. Ayas’ın bu eşsiz çalışmasındaki bilgiler ışığında bugün varlığını sürdüren zümrelerin kaynaklarını öğrenebilecek ve bu zümrelerin yaptıkları üzerine düşünmek, şimdiyi şekillendirmede ve geleceği tasarlamada bİZler için yol gösterici bir kaynak olacaktır. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden emekli olan Profesör Mehmet Rami Ayas 82 yaşında olmasına rağmen her gün fakülte yollarını aşındırmaya, çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder