(Star Gazetesi Kitap Ekinde Yayınlanmıştır.)
Hikayeler sınırları yıkamaz ama mantık duvarlarımızda küçük
delikler açabilir. Orhan Pamuk 40 yıllık yazı hayatını kelimeler aracılığıyla
değişik açılar ve perspektiflerden oluşturdu ve geleneğin üzerine çağdaş
anlatım teknikleri kurarak yeni bir doku geliştirdi. Hayatın esrarını kahvenin
telvesi gibi ardında bırakarak bazen satırlarda tattırdı bazen de terk edilmiş
daktilo tuşlarının tozlarında kaldığını hissettirdi. En değerli anlar, zaman
hızla akarken yazarlar sayesinde kayda alınıyor, en ağır biçimde hikaye olarak
karşımıza çıkarılıyor. Bir roman
okuduğumuzda kendi yaşamımızı arkada bırakır daha önce hiç tanımadığımız
kişiliklerle karşılaşır dalarız o hiç bilmediğimiz karanlık gözüken ama dibi
aydınlık hikayeye.
Çocukluk ve gençlikteki her sevinç, hüzün şekil alıyor
turnusol zamanla ve bir sanat eserine dönüşüyor adeta. İlk mevsim, ilk arkadaş,
ilk oyun, ilk aşk… Yeni gözlemler, akıldan gitmeyen deneyimler bazen bir resim
bazen bir beste olarak karşımıza çıkarken bu seferde kitap sayfalarında kapı
aralıyor. Ben Bir Ağacım 40 yıllık
yazarlık serüveninin gözdelerinden oluşan bir seçki. 40 yıllık emeğin
sersemleten yolculuğu İbn Zerhani’nin “Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz.
Yazı hariç” cümlesinin refakatinde başlıyor. Her bölüm farklı bir
kimlik taşıyor, faklı ağızlardan yazılıyor bazen de bir ağaç dile geliyor. Bu
anlatım biçimi dünyaya farklı açılardan bakmamızı kolaylaştırıyor. Bu zenginlik
yazarın zenginliğini görmemizi sağlarken bakma(k)nın yöntemini öğretiyor. Bunu da okuyucusu ile kurduğu kutsal köprüyü Ben Bir Ağacım’la sağlamlaştıracak olan
Pamuk’un ‘Okura Not; Kim Anlatıyor?’ başlığıyla
seslenmesi tecrübesini yansıtıyor.
Orhan Pamuk, “tarih
parçacıkları, gelecek parçacıkları, şimdiki zaman, değişik, birbirine yabancı
gibi görünen hikayeler”den oluşan Kara
Kitap’tan ‘Cellat ve Ağlayan Yüz’, ‘Uyuyamıyor musunuz?’; “en renkli ve
iyimser romanım” dediği saray hattatları, nakkaşları ve meddahların
kahvehanelerde anlattıkları hikayelerden oluşan Benim Adım Kırmızı’dan ‘Kıskanç Han ve Tatar Güzeli’, ‘Nakkaş
Körlüğe Yaklaşırken’; romanlarını nasıl yazdığını, kitaplar hakkında
düşüncelerini, kişisel itiraflarını, yalnızlık ve mutluluk üzerine
takıntılarını, toplumun paranoyalarını ve gündelik hayatın ayrıntıda gizli
kahramanlarını dile getiren Öteki Renkler’den
‘Okula Gitmeyeceğim’; “Kars şehrinde, siyasal İslâmcılar, askerler, laikler,
Kürt ve Türk milliyetçileri arasındaki şiddeti ve gerilimi hikâye eden” Kar’dan ‘Katil ile Maktul Arasında İlk
ve Son Konuşma’; 2014’te çıkacak romanı Kafamda
Bir Tuhaflık’ın kahramanı Mevlüt Karataş’ın çocukluk hikayesiyle var
oluyor.
Kitabı elinize alıyorsunuz bittiğinde bırakıyorsunuz. Dil
oyunları, yaşamı bambaşka kalıplara dökerek yorumlama becerisi sizi içerisine
alıyor ve sizinde çocukluk hikayelerinizi karşınızda buluyorsunuz. Çocukken
okula gitmeyeceğim yakarışları, sınıf başkanı olma sevdası bambaşka edebi
renklerle aralanmış satırlarda yerini alıyor. Kitabın sonunda ise Nobel ödüllü
yazarımızın bu serüvende adımlarını ele alıp; ilk şiirleri, ilk romanı ve
denemelerini yazılış hikayeleri, ödülleri, yapıtları tadımlık dile getiriliyor.
Usta yazarların kitaplarında olmazsa olmaz bölüm olarak sergileniyor.
“Benim bütün kitaplarım bir önceki kitabın içinden doğar.
Oradaki bir ayrıntıdan bir cümleden…” O. P
Yazarlar farklı
kişilikleri olmakla beraber kültürün aynacılarıdırlar gölün doğanın aynası
olması gibi titiz, özenli yansıtıcıdırlar. Kimi zaman anlatılanları kendi
benine indirgeyerek yazarlar kimi zaman olaydan kendilerini çıkarır gölge
yazarlık yaparlar. Yoldan geçerken parmaklıklı pencereden bakan ninenin
bakışları, cellatın yüzündeki kırışıklıklar, çetrefilli yolculuklarda yaşanan
duygu değişimi romanı, hikayeyi başlatan göze olur. Pamuk Ben Bir Ağacım’da kitaplarını doğuran ana figüranları böyle
derlemiş bu da yazarın dünyasını ortaya çıkaran bir seçki niteliği taşıyor.
‘Y’aşamı ‘K’itapla ‘Y’aşa sloganıyla yazarlık hayatına devam eden Nobel ödüllü
yazarımız ise kitabını şöyle tanımlıyor “Bu kitapta, şimdiye kadar yazdığım
sayfalardan, en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanları seçmeye çalıştım.”
Yapı Kredi Yayınları bünyesinde çıkan Ben Bir Ağacım, okudukça içine çeken,
içselleştiren hayatın kaynağı an’lara/anılara geri dönüşün en görkemli
karışımını taşıyor genç okuyucuya. Bu bölümlerden birinin doyumsuz lezzetine
ulaşmak için tadına bakılmalı ki kavramların altındaki iç manayı, gizemi ve
nihayetinde tarihin esrarlı yüzünü kavrayabilmek umudu doğsun günlerimize,
gönüllerimize, ‘gör’eceklerimize.
http://haber.stargazete.com/kitap/kirk-yilin-bilancosu-bir-agac/haber-788724
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder