16 Aralık 2013 Pazartesi

USTAM VE BEN - ELİF ŞAFAK


Zamanda yolculuğun sırlarını tozlu sahaf raflarında araştırır dururken bu raflara inat kurulu camekân vitrinde efsunlandım mor kaplı fil resimli kapağın kendisine… Bezden pazar torbamın içerisini süsledi kitap bana ne yaşatacağından bihaber dolandı durdu sahaflarda o an benimle…
Ne vakit sessizleşti dünya duruldu zaman uğuldadı Ustam ve Ben
Ne olacağından habersiz merakla arka kapağı okuyunca daha önce Elif Şafak’ın Firarperest ve Şemspare kitaplarına yazdığım yazının kurgusu canlandı gözümde bir yolculuk hikâyesi… Düşündüklerimi düşünmeleri gülümsetti çehremi… Bir anda sayfalar yerinden oynayama, birer birer satırlar şarkılarını söylemeye, çininin mavimsi kokusu gelmeye başladı. Filin iniltisiyle sonu gelmeyen bir dehlize düştüm. Gemiydi ilk hissettiğim sallandıkça sallandı beşik gibi yerinde. Dalgalar içinde boğuştu durdu fırtınanın gölgesinde. Sürüklendim bir Osmanlı kenti İstanbul’a bardaktan boşanırcasına insan seline. Zamanda yolculuğun fısıltıları gelince zihnime kavradım hemen Osmanlı mimarisinin zirvesini temsil eden, bilim adamı, şairlerle dost, farklı renk ve dokunuşlarla göz kamaştıran eserlere sahip, asırlardır ismini zikrettiren Mimar Sinan’la suyun üzerine köprüler, gökyüzüne kubbeler, minareler inşa edilecek. Kubbelerin, taç kapıların, gülbezenklerin, sedeflerin efendisi, cihana yüzlerce eser veren bir sanatkârı seyredeceğim düşüncesinde rıhtıma göz gezdirirken “bu roman bildiklerine benzemez sultanım” sesiyle irkilmem, filin mahfesine yıldırım hızıyla bindirilmemle daldım serüven serüven içine… Hindistan’dan getirilen beyaz bir fil ‘Çota’ ve onun gizemli bakıcısı ‘Cihan’ dilinden başladım bu sefer hikâyeyi dinlemeye…

Bu sefer karşımıza Ustam ve Ben romanıyla çıkan Elif Şafak yüzlerce yüze tarihe nakşediyor, kelimeleri cümlerle raks ettirip bizlere öyle sunuyor.  Osmanlı tarihinin sevdiğiniz karakterleriyle kurgulanmış bu roman kendinden epey bahsettireceğe benziyor. Kitabı aldığınızda satırlar çalınacak diye korkup elinizden bırakmayacaksınız. Eee hala duruyor musunuz? Haydi o zamanı durduran kitaplık rafına bir kitap daha koymaya. 

(17 Aralık Doğum Günüme Özel İlk Tanıtım Yazısı Sizlerle) :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder