Zamanda yolculuğun sırlarını tozlu
sahaf raflarında araştırır dururken bu raflara inat kurulu camekân vitrinde
efsunlandım mor kaplı fil resimli kapağın kendisine… Bezden pazar torbamın
içerisini süsledi kitap bana ne yaşatacağından bihaber dolandı durdu sahaflarda
o an benimle…
Ne vakit sessizleşti
dünya duruldu zaman uğuldadı Ustam ve Ben
…
Ne olacağından habersiz
merakla arka kapağı okuyunca daha önce Elif Şafak’ın Firarperest ve Şemspare kitaplarına yazdığım yazının kurgusu
canlandı gözümde bir yolculuk hikâyesi… Düşündüklerimi düşünmeleri gülümsetti
çehremi… Bir anda sayfalar yerinden oynayama, birer birer satırlar şarkılarını
söylemeye, çininin mavimsi kokusu gelmeye başladı. Filin iniltisiyle sonu
gelmeyen bir dehlize düştüm. Gemiydi ilk hissettiğim sallandıkça sallandı beşik
gibi yerinde. Dalgalar içinde boğuştu durdu fırtınanın gölgesinde. Sürüklendim
bir Osmanlı kenti İstanbul’a bardaktan boşanırcasına insan seline. Zamanda
yolculuğun fısıltıları gelince zihnime kavradım hemen Osmanlı mimarisinin zirvesini
temsil eden, bilim
adamı, şairlerle dost, farklı renk ve dokunuşlarla göz kamaştıran
eserlere sahip, asırlardır ismini zikrettiren Mimar Sinan’la suyun üzerine
köprüler, gökyüzüne kubbeler, minareler inşa edilecek. Kubbelerin, taç kapıların, gülbezenklerin,
sedeflerin efendisi, cihana yüzlerce eser veren bir sanatkârı seyredeceğim
düşüncesinde rıhtıma göz gezdirirken “bu roman bildiklerine benzemez sultanım”
sesiyle irkilmem, filin mahfesine yıldırım hızıyla bindirilmemle daldım serüven
serüven içine… Hindistan’dan getirilen beyaz bir fil ‘Çota’ ve onun gizemli
bakıcısı ‘Cihan’ dilinden başladım bu sefer hikâyeyi dinlemeye…
Bu sefer karşımıza Ustam ve Ben romanıyla çıkan Elif Şafak yüzlerce yüze tarihe
nakşediyor, kelimeleri cümlerle raks ettirip bizlere öyle sunuyor. Osmanlı tarihinin sevdiğiniz karakterleriyle
kurgulanmış bu roman kendinden epey bahsettireceğe benziyor. Kitabı aldığınızda
satırlar çalınacak diye korkup elinizden bırakmayacaksınız. Eee hala duruyor
musunuz? Haydi o zamanı durduran kitaplık rafına bir kitap daha koymaya.
(17 Aralık Doğum Günüme Özel İlk Tanıtım Yazısı Sizlerle) :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder