5 Ağustos 2015 Çarşamba

ÇEVGEN - KÖKSAL ALVER


 


  Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyesi olan Köksal Alver’den on dört hikayelik bir eser Çevgen... Çevgen ne demek diyenler olabilir. Çevgen;elde taşınacak incelikte değnek demektir.Eserin adına baktığımızda neydi Köksal Alver’e Çevgen dedirten diye bir merak sarar bizi.

Hikayeleri okuduğumuzda yalın diliyle ve tek satırlık cümleleriyle karşılar bizi Çevgen. Bir hikaye Alver’in kızına, bir hikaye oğluna, bir hikaye de Hafız Ahmet Çalışır’a ithaf edilmiş. Bu hikayelerde herşey doğal akışıyla ilerlerken kimi zaman bir çığlık, bir yığılma ile kriz başlayabilir ama her ne denli olursa olsun yaşamın farklı detayları ile büyüler bizi (zam)an.

Bir sinek vızıltısı, bir tatil, öğrencilerin bitmek bilmez KPSS, ALES, TUS, YGS stresleri, nefesini tüketen hayat, titrek ellerin araladığı kapılar, uykularından dehşetle uyanıp korkulu bakışları giyinen çocuklar, saklı ama bir o kadar da gizemli bir dünyayı bağrında barındıran işlemeli ceviz sandıklar, kalabalığın ruhsuz bir güruh olduğunu kabul edenler, halis niyetler, halis niyeti suistimal eden eylemler, iyi ya da kötü hayatın tüm renkleriyle Alver’in bu eserindeki hikayeler aynen böyle... Okunan bir satırda, görülen bir fotoğrafta, bir hayalde hatta hayatın en olmadık vaktinde göz kırpar bizlere hikayeler...

Uslubuyla eserini bir solukta okutan Alver, akademisyenliğini de bir kenara bırakmıyor ve Machiavelli hikayesine dipnot atarak farkını ortaya koyuyor. Her bir satırın yaşanmış olması ve bu değerli an’ların ona değneklik yapması bize kitabın isminin neden Çevgen olduğunun bir kanıtını sunuyor.

iyi okumalar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder